*** www.kadinaozgu.com ***

26 Temmuz 2011 Salı

Mutlu hamilelik zeki bebek getiriyor…

Anne adaylarına kaygılarından uzaklaşmasını tavsiye eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr Ayşe Duman, “kaygıları yenmeyi başaran annelerin bebekleri daha zeki oluyor” dedi.
Anne adaylarının değişen hormonları, giderek büyüyen karnı, şişen ayakları bebekle birlikte kaygıları da beraberinde getiriyor… Stresi yenmeyi başaramayan anne adayları korku dolu senaryolarla hamileliği kendine zehrederken bebeğinin zeka gelişimini de riske atıyor.
GELECEK ANNE KARNINDA BAŞLIYOR…
Bilinen gerçek insanoğlu anne karnındaki yaşamından itibaren çevrede olup bitenlerden etkilenmekte olduğudur diyen Dr. Ayşe Duman “İnsanın kişiliği, yaşam algısı bu dönemde oluşmaya başlar. Hal böyle olunca mutlu ve huzurlu bir kişiliğin yolu anne misafirliğinin huzurlu olmasından geçmekte. Kısacası gelecek anne karnında başlamakta” şeklinde konuşarak anne adaylarına bebeklerinin mutlu bir yetişkin olması için yardımcı olmasını, stresten ve kaygılardan uzak bir hamilelik geçirerek onların geleceklerine yatırım yapmasını salık verdi.
KAYGILAR DÜŞÜK RİSKİNİ ARTTIRIYOR…
Kaygılar hem annenin hem de bebeğin sağlığını ve hayatını tehdit ediyor. Dr. Ayşe Duman “Kaygılarla beraber düşük riski artar. Gebeliğe bağlı tansiyon yükselmesi, gebelik şekeri, gebelik zehirlenmesi yoğun stres altında daha sık görülür. Düşük riskiyle birlikte, zamanı geldiği halde doğumu korkusu yüzünden bir türlü başlamayan doğumlar da görüyoruz. Kronik stres altındaki anneler hiç bir engel olmamasına rağmen normal doğum yapamayabilir. Anne adayları hamilelik döneminde normal doğumu öyle büyük bir korkuyla hayal eder ki, zamanı geldiğinde istese bile normal doğuramaz. İşte böyle durumlarda biz anne adaylarına rahatlamalarını, beyinlerinden kaygıları ve normal doğuma ilişkin çevreden duydukları tüm kötü anlatımları silmelerini öneriyor ve bunun için yardım ediyoruz” diye konuştu.
ANNE ADAYLARI KÖTÜ SENARYOYU KENDİLERİ YAZIYOR…
Kimi anne adaylarının kaygılı kişiliklerini hamileliğe de taşıdıklarını söyleyen Dr Ayşe Duman, “Bir dış gebeliği, bir düşüğü olan hastam, 3. Gebeliğini planlarken bile endişeli ve kaygılıydı. Bu kaygılarla başlayan gebeliğinde duygularını “Her an bebeğimi kaybedecekmişim gibi geliyor” şeklinde ifade ediyordu. Gebelik ilerledikçe bebekte gelişme geriliği, rahimde kasılmalar tespit ettik. Kaygıları kabusa dönüşmeye başlayınca zihinsel iyileşme teknikleri ile “EFT-Oto Hipnoz” çalışmaya başladık. En son muayenesinde bebeği olması gerektiği büyüklüğünde, rahimi gevşemiş durumdaydı. Her kontrolde endişeli bir yüz ifadesi ile odama giren hastam bu sefer gülümseyerek girmiş ve bebeği ile ilgili hiçbir olumsuz soru sormamıştı. Bu çarpıcı örnek, zihinsel iyileşme teknikleri ile bebeğin de rahatladığını gösteriyor. Anne adaylarının rahatlamayı başarırsa, bebeklerinin zihinsel ve bedensel gelişimine en büyük katkıyı sağlayacaklardır” şeklinde konuştu.
ANNE KARNINDAKİ BEBEK KAYGIYI ADETA EMİYOR…
Dr. Ayşe Duman, “Annenin kaygıları bebeğin fiziksel gelişimini etkilediği gibi zihinsel ve ruhsal gelişimini de etkiler. Gebeliklerinde endişeli olan annelerin bebekleri anne karnındayken bu endişeyi adeta emer ve hayata tehdit algısıyla başlar. Tehdit algısı bir stres faktörüdür ve stres de insanın sağlığının baş düşmanıdır. Doğru olan şu ki; anne bebeğinin fiziksel sağlığı için dikkat ettiği sağlıklı beslenme, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak kalma gibi hassasiyetleri, bebeğinin ruh sağlığını korumak için de göstermelidir” dedi
HİPNOZLA KAYGILARA SON…
Anne adaylarının kaygılarını yenmesi mutlu ve huzurlu bir hamilelik için vazgeçilmez. Bu dönemde kaygılarını tek başına yenemeyen anne adaylarının profesyonel destek alması tavsiye ediliyor. Dr. Ayşe Duman “Tüm gayretimiz kadının kendisi ve ailesi için en özel, en heyecanlı, en keyifli dönem olan hamileliği, huzurlu ve keyifle yaşayabilmesi için. Tabii ki bunun gayretini anne ve baba adayları göstermeli. Öncelikle yaşanan sıkıntıların bilinçaltındaki olumsuz inançlardan kaynaklandığını bilinmeli. Zihin neye inanırsa beden onu yaşamaya başlar. Öncelikle bilinçaltındaki yanlış yazılımlar temizlenmeli. İşte bu noktada ben bir kadın doğumcu olarak zihinsel iyileşme tekniklerinden EFT ve hipnozun, çok işe yaradığını söyleyebilirim. Zihinsel temizlikten sonra kadınlık programında zaten var olan gebeliğin mutluluğunu hissediyor anne adayı. Bu mutlulukla doğumu da tatlı bir heyecanla beklemeye başlıyor. Hipnotik doğum çalışmalarında, anne adayına doğumu keyifle tekrar tekrar yaşatırız. Doğum zamanı geldiğinde de beden-zihnin bildiklerini yaşamaya başlar. Böylesine özel olan doğum olayının sancı ve ağrılarını değil güzel taraflarını algılar. Acele etmez, bebeğine ve sürece saygılı davranır. Her bir doğum kasılması ile birlikte bedeni ve ruhu gevşer. Rahimdeki her bir kasılmanın bebeği için gerekli olduğunu bilir, her kasılmayı gülümseyerek karşılar” şeklinde konuştu.
KAYGISIZ HAMİLELİK, NORMAL DOĞUM VE KEYİFLİ BİR EMZİRME DÖNEMİNE YOL AÇIYOR…
Dr. Ayşe Duman, kaygısız hamileliğin lüks olmaktan çıktığını, tüm annelerin eğer isterlerse hamilelik döneminde öğrendikleri oto hipnoz yöntemleriyle, doğum sonrası sıkıntılarının da üstesinden gelebileceğini söyledi. “Doğum sonrası kendini öncesi duruma göre kilolu, bakımsız, yorgun hisseden anne başka bir stres dönemine giriyor. Bu da hem yeni doğan bebeği ile kuracağı ilişkiyi olumsuz etkiliyor, hem de süt vermeyi sıkıntıya sokuyor. İşte bu dönemde, anne hamilelik eğitimleri sırasında öğrendiği oto hipnoz ve EFT yöntemlerini kullanarak hem huzurlu bir hamilelik geçirerek bebeğinin zeka gelişimini olumlu etkiliyor hem de doğum sonrasında da en az 6 ay anne sütü vererek bebeğinin zekasına bir katkı daha oluşturuyor”
RAHAT BİR HAMİLELİK İÇİN İNTERNETTEKİ HABERLERİ SÜZEREK OKUYUN…
Dr. Ayşe Duman, anne adaylarının çevresinden duydukları, internetten okuduğu tüm kötü haberleri kendi başına gelmiş gibi düşündüğünü ve kaygılandığını söylerken “Bu haberleri süzerek okuyun, gerektiğinde doktorunuz aramaktan çekinmeyin. Hamileler bu haberleri okuduklarında sorunların hepsi kendi başına gelmiş ya da gelecekmiş gibi düşünüyor ve kaygılanıyor. Ancak bu sorunların görüme sıklığı yüzde 1-2’yi geçmez. Anne adayları bunlara odaklanıp yüzde 99’luk keyfini kaçırmasın” diyerek hamilelerin haberleri süzerek okumaları gerektiğini hatırattı.

KAYNAK : www.kadinaozgu.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder